Dünyanın en verimli tarım arazilerine sahip ülkelerinden biri olan Türkiye, Afrika ülkelerinde arazi kiralayıp tarım yaparken dünyanın gıda enflasyonu şampiyonluğunu elinde tutuyor.
Türkiye yılın ilk dört ayında gıda fiyatlarındaki artışta OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Nisan 2025 itibarıyla Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu %36,1 olarak gerçekleşti. Bu oran, OECD ortalaması olan %4,5’in sekiz katından fazla. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz katıldığı televizyon programında moderatörün “OECD ülkeleri arasında en yakın rakibimizin 5 katı enflasyon var” cümlesinin ardından şu ifadeleri kullandı:
“Eee şimdi şöyle reel ücretlerdeki artış var. Ordadaki ücret artışıyla buradaki ücret artışına bakarsanız farklı bir rakam çıkar. Mukayeseli bakmak lazım”.
Ücret artışlar enflasyon ortalamasına göre yapılan Yunanistan’da gıda enflasyonu sadece %2 düzeyinde seyrediyor. Nisan 2025 itibariyle Estonya ve Litvanya’da %7,3, Japonya’da %7,1, Slovenya’da %5,9 ve İsrail’de ise gıda enflasyonu %4,6 olarak kaydedildi.
NEDEN GIDADA FİYATLAR DÜŞMÜYOR?
Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki makas artıyor. Öte yandan tarımda girdi maliyetleri hızla yükselirken gıdada tekelleşme hız kazanıyor. Tarım ve ekonomi uzmanları, bu çarpıcı farkın nedenlerini farklı açılardan değerlendiriyor. Sık sık değişen üretim maliyetleri, girdi fiyatlarındaki artış, tarımsal desteklerin yetersizliği, plansız üretim, kur etkisi ve lojistik sorunlar; Türkiye’deki gıda enflasyonunun ana nedenleri arasında gösteriliyor.
Türkiye gibi tarımda kendi kendine yetebilme potansiyeli taşıyan bir ülkede bu düzeyde bir fiyat artışı, hem üreticinin hem de tüketicinin ortak mağduriyetini gözler önüne seriyor.
Gıda Enflasyonunda İlk 5 (OECD – Nisan 2025)
- Türkiye – %36,1
- Estonya – %7,3
- Litvanya – %7,3
- Japonya – %7,1
- Slovenya – %5,9
Uzmanlar, gıda arz güvenliğini sağlamak için sadece üretimi değil, fiyat istikrarını da önceleyen daha bütüncül bir tarım ve ekonomi politikası gerektiğini vurguluyor.